Bab-ı Tarih Oturumları 2014 Mehmet GENÇ / Şevket PAMUK

İstanbul Bilimler Akademisi, geçtiğimiz yıl başlattığı Bâb-ı Tarih programının 2014 oturumlarından ilkini 29 Mart 2014 Cumartesi günü gerçekleştirdi. Oturuma, iktisat tarihi alanının iki değerli hocası Mehmet Genç ve Şevket Pamuk katıldı. Programda Osmanlı Ekonomisinde Sermaye Birikimi ve Büyüme konusu ele alındı.

Osmanlı Ekonomisinde Sermaye Birikimi ve Büyüme

Mehmet GENÇ / Şevket PAMUK

29 Mart 2014

 

OSMANLI EKONOMİSİNDE SERMAYE BİRİKİMİ VE BÜYÜME

İstanbul Bilimler Akademisi, geçtiğimiz yıl başlattığı Bâb-ı Tarih programının 2014 oturumlarından ilkini 29 Mart 2014 Cumartesi günü gerçekleştirdi. Oturuma, iktisat tarihi alanının iki değerli hocası Mehmet Genç ve Şevket Pamuk katıldı. Programda Osmanlı Ekonomisinde Sermaye Birikimi ve Büyüme konusu ele alındı.

Oturumda Mehmet Genç, konuyu Osmanlı ekonomisinin ana esaslarından hareketle ele aldı. Sermaye birikimi ve büyüme kavramlarını bu ana esaslar üzerinden değerlendiren Mehmet Genç konuşmasında öncelikle Osmanlı İmparatorluğu’nun kurduğu ekonomik sistemin yapı taşlarından ve nasıl bir felsefeye sahip olduğundan bahsetti. Osmanlı iktisadi görüşünün üç ilkesi provizyonizm (iaşecilik), fiskalizm ve tradisyonizm (gelenekçilik) kavramlarını açıklayan Mehmet Genç, Osmanlı ekonomik sisteminin yeniliklere açık olduğunu ve bu yenilikleri yaparken üç sorunun olumlu cevabı üzerine hareket edildiğini dile getirdi. “Devlet için yararlı mı?”, “Halk için yararlı mı?”, “Kimseye zararı var mı?” sorularının cevapları üzerine hareket eden Osmanlılar eşitlikçi çizgiyi canlı tutmaya çalışıyordu. Osmanlı’da emeğin üçte ikisi toprakta çalışıyor, geri kalan emek şehirde loncalarda örgütleniyor ve lonca yapılanmaları devletle işbirliği yapıyordu. Osmanlı sermaye kontrolü, üretim ve mübadele alanında çalışanların kârlarını ve dolayısıyla sermaye birikimini sınırlandırmıştı. Terekelerine baktığımızda küçük terekelere sahip olduklarını gördüğümüz esnaf ve tüccarlar çok büyüdüğünde terekelerindeki üretim kaynaklarının tamamı çocuklarına kalmıyor, diğer küçük esnaflara verilerek yeniden bölüşüm sağlanıyordu.

Genel olarak Mehmet Genç’in düşüncelerine katıldığını belirten Şevket Pamuk, Osmanlı İmparatorluğu’nun altı yüz yıl hüküm sürmesinin sebebinin toprakta küçük işletme sistemini sürdürebilmesi olduğunu dile getirerek sanayi devrimi öncesi kentleşme oranının çok düşük olduğuna dikkat çekti. Kentleşme oranı 18.yy’dan itibaren yavaş yavaş artarken 18.yy öncesi kentlerdeki oran %8-12 arası değişmekteydi. Osmanlı devleti arşivinin çok zengin olmasının sebebini devletin ekonomi ile kurduğu sıkı ilişkilere bağlayan Pamuk, Osmanlı İmparatorluğu’nun her zaman üretimi desteklediğini fakat ölçeklerin büyümesine sıcak bakmadığını, Osmanlı’da herkese hayat hakkı tanındığını ve Osmanlı devletinin mali konularda çok esnek davranarak devlet menfaati olan konularda gayet pragmatik davrandığını dile getirdi. Ayrıca devletin, siyasal iktidarını koruyabilmek ve güçlü kalmak amacıyla kendisi dışında bir sermaye gücünün oluşmasına müsaade etmediğini belirtti. Bu bağlamda 1780’lere kadar Osmanlı ve Batı Avrupa arasındaki fark bire iki seviyelerindeyken sanayi devrimi ve savaşlar ile birlikte aradaki makasın açılmaya başladığını söyleyen Pamuk, 1830’larda Osmanlı İmparatorluğu’nda savaşlar bitip gelirler artsa bile Avrupa’da gelirlerin daha hızlı artmasından dolayı aradaki farkın bire beş seviyelerine çıktığını dile getirdi. Geri kalma sebebi olarak İslam hukukunun gösterilmesinin yanlış olduğunu, İslam hukukunun sermaye birikimine karşı olmadığını ve Osmanlılar’ın bu konuyu para vakıfları aracılığı ile aştığını dile getiren Şevket Pamuk, Osmanlı devletinin iltizam sistemi ile mümkün olduğu kadar vergiyi ucuza toplayarak vergi yükünü azaltmaya çalıştığını dile getirdi.

 

© 2022 İstanbul Bilimler Akademisi